9 Kasım 2011 Çarşamba

EVRENİN GÖRSEL MÜZİĞİ: EBRU

Ebru geleneksel kitap sanatlarındandır. Kitap sanatları, el yazması kitap üretiminde yeri olan, ciltçilik, hat, tezhip, minyatür ve ebru sanatlarının genel başlığıdır. Ebru sözcüğüne köken olarak bulut anlamına gelen ve Farsça bir kelime olan "ebr" sözcüğü gösterilmektedir. Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı bilinmemekle beraber bu sanatın Asya ülkelerine özgü bir süsleme sanatı olduğu düşünülmektedir. Bazı İran kaynaklarında Hindistan'da ortaya çıktığı yazılıdır. Bazı kaynaklara göre de Türkistan'daki Buhara kentinde doğmuş ve İran yoluyla Osmanlılar'a geçmiştir.



Avrupa'da ebru “mermer kağıdı” olarak adlandırılmaktadır. Kitre adı verilen koyulaştırıcı bir madde ile kıvamı arttırılmış suyun üzerine, içine öd katılmış, suyla ezilmiş boyaların serpilmesi ve su yüzeyinde meydana getirilen şekillerin bir kağıda geçirilmesi yoluyla yapılır.
Ebru sanatçılarından Necmeddin Okyay bilinen son geleneksel ebru sanatçılarındandır. Kendisi ebruyu Şeyh Hezarfen Edhem Efendi’den öğrenmiştir. Edhem Efendi, o günlerde ebru sanatını sürdüren tek ustaydı. Necmeddin Okyay bildiklerini Niyazi Sayın, Ali Alpaslan, Uğur Derman, oğlu Sacid Okyay ve yeğeni Mustafa Düzgünman'a aktardı. Günümüzde de Fuat Başar, Alparslan Babaoğlu, Hikmet Barutçugil, Salih Elhan ve Sevim Sağdıç ebru sanatında tanınmış isimlerdir.
Ebru, kimlerince sadece dekoratif amaçlı görsel ürünler yaratmaya yönelik sanılıyor. Geçmişte bu şekilde kullanıldığı doğrudur, kitap ciltlemede, cilt kapağının iç kısmına yerleştirilerek ya da el yazması ve hat sanatı eserlerinin arkaplanında kullanım alanı bulmuştur. Ancak ebrunun dekoratif amaçlı bir zanaat olması sadece görünürdeki yönüdür.
Aslında ebrunun resim ve heykel gibi plastik sanatlardan çok müziğe yakın olduğunu söylemek yanlış olmaz. Çünkü sözkonusu plastik sanatlara kıyasla daha soyut anlatım olanaklarına sahiptir.
Ebru teknesi tıpkı içinde varolduğumuz yaşam ya da evren gibi durağan değildir. Ebru çok sayıda belirleyici etkilere tepki verir. Evreni isteklerimize uygun şekilde biçimlendiremeyeceğimiz gibi, ebru teknesine de her istediğimizi yaptıramayız. Ancak onunla uyumlu çalışmayı öğrenirsek ebru sanatında ilerleyebiliriz. Evren ya da kosmosu gözleyen bilim insanlarının yayınladığı fotografların bazılarında ebru teknesinde elde ettiğimiz görüntülerin benzerlerine rastlamamız tesadüf değildir.
Yaşamda bazı amaçlara ulaşmak için hırsla uğraş verirsek ve kendimizi bu sadece amaçlarla tanımlar ve onların kölesi haline getirirsek, genellikle başarısız olur ya da kendimize veya başkalarına zarar veririz. Ebru teknesinin başına geçtiğimizde gündelik yaşayışımızda da karşılaştığımız sorunların benzerleriyle karşılaşırız. Sanatı öğrenmek, yaşarken ihtiyaç duyduğumuz becerileri öğrenmeye benzer, aynı güçlüklerle karşı karşıya geliriz. Belirli teknikleri en iyi şekilde uygulamayı amaçlarken, kimi zaman bocalarız. Ebru öğrenmeye yeni başlayan birisi, teknedeki boyalara biçim verirken kendi arzusuna kesinlikle uygun bir biçim verme fikriyle ve herkesin beğeneceği bir iş çıkarma kaygısıyla hareket eder. İstediğini elde edemeyince başarısızlık duygusuyla hırs ve öfkeye kapılabilir. Arzulu ve çıkarcı zihin yapısını güçlendiren yaygın eğitim ve öğretim hayatımızda bize edindirilen kötü alışkanlıklardan kaynaklanan bu tutumu değiştiremezsek, ebru sanatında – ve/veya müzik, dans gibi diğer sanatlarda da gerçekten başarılı olmamız mümkün olmaz. Arzulu ve çıkarcı zihniyete sahip olanlar hiç bir zaman iyi bir sanat öğrencisi olmaya uygun değildir.

Ebru teknesinde üzerinde çalıştığımız materyal, kitre adı verilen bitkisel bir maddeyle karıştırılmış sudur. Suyun duygusal ve zihinsel titreşimlerimizden nasıl etkilendiği ve bunu nasıl yansıttığı üzerine bilimsel araştırmalar yapılmış ve öfke, gerilim gibi olumsuz duygularla, neşe, coşku, muhabbet gibi olumlu duygulara aynı tepkiyi vermediği ortaya konmuştur. Ebruya olumsuz duygularla ve dağınık bir zihinle yaklaşırsak elde edeceğimiz sonuçlar da başarılı olmaz. Ancak sadece bir kaç saat için bile olsa tekneye ve yaptığımız ebruya odaklanırsak, ebruyla uğraşmanın zihinsel ve duygusal durumumuzu düzene soktuğunu görebiliriz. Odaklanmayı gerçekleştirebilmek için gerekirse müzikten ve meditasyon tekniklerinden yararlanmak da mümkündür. Bazı ebru sanatçıları tasavvuf müziği eşliğinde çalışırlar. Aslında zihnimizi ve duygularımızı olumlu yönde etkileyen her çeşit müzik ebru çalışmasında kullanılabilir.

KAYNAKLAR:
Türk Ebru Sanatı GÖZEN YAYINLARI Fuat Başar/ Yavuz Tiryaki
www.kalemguzeli.net
Üsküdar'da Bir Attar Dükkanı – P Prof Dr. Ahmet Yüksel Özemre
Aşk Estetiği - Beşir Ayvazoğlu – Ötüken Neşriyat
Telif eserlerin yanısıra Zen Budizme ilişkin geleneksel kaynaklardan da yararlanılmıştır. Bu kaynakların bir derlemesi için: bkz. http://www.buddhanet.net/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder