14 Kasım 2011 Pazartesi

ÖZGÜR İRADEYLE BAĞLANILAN BUDİZMİN ON DÖRT İLKESİ (*)

Yazan: Thich Nhat Hanh (Interbeing – Varlıklararası adlı kitaptan)
 1 Hiç bir doktrin, teori ya da ideolojiyi, Budist olanları bile, tapınırcasına benimsemeyin ya da bunlara fanatikçe bağlanmayın. Budist düşünce sistemleri yol gösterici araçlardır, mutlak gerçekler değildir.
 2 Şu anda sahip olduğunuz bilginin değişmez, sonsuz gerçekler olduğunu sanmayın. Dar görüşlü olmaktan ve şimdi sahip olduğunuz fikirlere aşırı derecede bağlanmaktan kaçının. Başkalarının görüşlerini anlamaya açık olabilmek için fikirlere aşırı bağlılık geliştirmemeyi öğrenin ve uygulayın. Gerçek, sadece kavramsal bilgide değil, yaşamın kendisinde bulunur. Tüm hayatınız boyunca öğrenmeye hazır olun ve her zaman hem kendinizde hem de dünyada gerçekliği gözleyin.
3 Çocuklar da dahil olmak üzere hiç kimseyi, otorite, tehtid, para, propaganda hatta eğitim gibi herhangi bir yolla fikirlerinizi kabullenmeye zorlamayın. Ancak anlayış içeren diyalog yoluyla başkalarının fanatizm ve dar görüşlülükten vazgeçmelerine yardımcı olun.
4 Acıdan kaçınmayın ya da başkalarının acı çekmesi karşısında gözlerinizi kapatmayın. Dünyadaki hayat içinde acının varlığının farkında olun. Acı çekenlerle kişisel bağlantı, ziyaret, görüntü ve ses aracılığıyla yanyana olmak için yollar bulun. Bu yollarla başkalarına ve kendinize dünyadaki acı çekme gerçeğini kavramak için yardımcı olun.
5 Milyonlarca kişi açken servet biriktirmeyin. Ün, kazanç, zenginlik ve duyusal zevkleri hayatınızın amacı haline getirmeyin. Sade yaşayın ve zaman, enerji ve maddi kaynaklarınızı ihtiyacı olanlarla paylaşın.
6 Öfke ve nefreti güçlendirmeyin. Bu duygular daha henüz bilincinizde tohumlar halindeyken farkına varıp onları dönüştürmeyi öğrenin. Bunlar ortaya çıkar çıkmaz, dikkatinizi nefes alıp verişinize yöneltip nefretinizin aslını anlamaya çalışın.
7 Kendinizi zihinsel dağınıklığa ve çevrenizdeki etkilere kaptırmayın. İçinde bulunduğunuz anda olanlara geri dönmek için bilinçli nefes alıp verin. İçinizde ve çevrenizde olağanüstü, yenileyici, şifa verici bulduğunuz şeylerle temas halinde olun. Bilincinizin derinliklerindeki değişimi kolaylaştırmak için, içinize neşe, barış ve anlayış tohumları ekin.
8 Çatışma yaratacak ve insanların birlikteliğini bozacak sözler söylemeyin. Tüm çatışmalarda, çatışma küçük bile olsa arabulucu ve çözümleyici olmak için elinizden geleni yapın.
9 Kişisel yarar sağlama ya da insanları etkileme amacıyla yalan söylemeyin. Bölünme ve nefret yaratacak sözler sarfetmeyin. Doğruluğundan emin olmadığınız haberleri yaymayın. Emin olmadığınız konular hakkında kusur bulucu ve suçlayıcı yargılara varmayın. Her zaman gerçeğe uygun ve yapıcı şekilde konuşun. Adaletsizlik karşısında sesinizi yükseltme cesaretini taşıyın, böyle yaptığınızda güvenliğiniz teklikeye girse bile...
10 Budist topluluğu kişisel kazanç ya da kar elde etmek için kullanmayın ya da topluluğunuzu politik bir partiye dönüştürmeyin. Ancak bir dini topluluk, baskı ve adaletsizliğe karşı açık bir tavır almalı ve durumu partizan çatışmalara karışmadan değiştirmek için çaba göstermelidir.
11 Geçiminizi insanlara ve doğaya zarar verecek yollardan sağlamayın. Başkalarına yaşama şansı vermeyen şirketlere yatırım yapmayın. Sevecenlik ve anlayışa ilişkin idealinizi gerçekleştirebileceğiniz bir geçim kaynağı bulun.
12 Öldürmeyin. Başkalarının öldürmesine izin vermeyin. Yaşamı korumayı ve savaşı engellemyi sağlayacak olası her türlü yola başvurun.
13 Başkalarına ait olması gereken hiç birşeye sahip olmayın. Başkalarının mülkiyetine saygı duyun, ancak insanların ve dünyadaki diğer türlerin acısını kazanca dönüştürenlere izin vermeyin.
14 Bedeninizi ihmal etmeyin. Ona saygıyla bakmayı öğrenin. Bedeninizi sadece bir araç olarak görmeyin. Yaşamsal enerjilerinizi (cinsellik, nefes, manevi güç) Yolu kavramak için koruyun. Keşiş ya da rahibe olmayanlar bakımından: Cinsellik sevgi ve bağlılık olmadan ifade edilmemelidir. Cinselliğe dayalı ilişkilerde ileride ortaya çıkabilecek acı ve hoşnutsuzluğun farkında olun. Başkalarının mutluluğunu korumak için onların haklarına ve verdikleri sözlere saygı gösterin. Dünyaya yeni bir varlık getirmenin yüklediği sorumluluğun farkında olun. Yeni varlıklar getirdiğiniz dünya üzerine meditasyon yapın.

(*) “Özgür iradeyle bağlanılan” şeklinde çevirdiğimiz “engaged” kelimesi, “söz vermiş, sözleşmeyle yükümlülük altına girmiş” anlamında kullanılır. Fransızcada “angaje” olarak söylenilen kelime, belirli bir politik görüşe ya da partiye katılan entelektüellerin durumunu ifade ediyordu. Varoluşçu filozof Sartre insanın ancak “angaje” olarak, yani özgür iradesiyle belirli bir felsefi, politik görüşe bağlanarak özgürleşeceğini savunmuştır. Bu görüşte Nietzche’nin yaklaşımıyla söyleyecek olursak “birşeylerden özgür” olmak, değil, “birşeyler yapmaya, olmaya özgür” olmak sözkonusudur. Avrupalı aydınlanmacı düşünürlerin örgütlü din ve özgür iradeyi karşıt konumlara yerleştirmiş olmaları, günümüzde de etkilerini çok derinden hissettiğimiz bir yaklaşımdır. Tarihe baktığımızda, insanın özgür iradesini ipotek altına sokma tehlikesi bakımından pek çok dini örgütlenmenin ve manevi önderlerin olumlu sınav vermediğini görürüz. Bu konudaki çekincelerin ışığında Thich Nhat Hann, “Engaged Buddhism” kavramını ortaya atmıştır. Kaynak: http://viewonbuddhism.org/resources/14_precepts.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder