Thich Nhat Hanh
Thich Nhat Hanh bir şair, Zen ustası, ekoloji ve barış aktivistidir. Yaşayan Buddha, Yaşayan İsa, Barış olmak ve Her Adımda Barış dahil yetmiş beş kitap yazmış bir yazardır ve adı Martin Luther King, Jr. tarafından Nobel Barış Ödülü için önerilmiştir. Anavatanı olan Vietnam'dan sürgün edildiği 1966 yılından beri Güneybatı Fransa'da kurduğu meditasyon topluluğu olan Plum Village'da yaşamaktadır. Orada yazıyor, bahçeyle uğraşıyor ve yürüyüş meditasyonu çalışıyor.
1960'larda Vietnam'da Sosyal Hizmetler Gençlik Okulunu kurdu. Bu okul bombalanan köyleri yeniden inşa etti, okullar kurdu, sağlık merkezleri açtı, Vietnam Savaşında evsiz kalan ailelerin yeniden barınma olanağı bulmasına yardım etti. Thich Nhat Hann, savaşa karşı çıktı, savaşan taraflardan hiç birinin yanında yer almayan kesin bir tavırla, sadece savaş yüzünden acı çeken halka yardım etme amacına sadık kaldı. Sürgün olarak gittiği Fransa'da Birleşik Budist Kiliseyi kurdu. Zen ve Theraveda Budizminin geleneksel öğretileriyle Batı psikolojisini harmanlayarak meditasyon uygulamasına Batı kültürüne yakın bir tarz getirdi. Taiwanlı Zen ustası Cheng Yen'in İnsancıl Budizm akımına yakın bir anlayışla (sosyal bakımdan) Bağlanmış Budizm hareketini başlattı. Bu anlayış, sosyal, doğal ve kişisel alanda ortaya çıkan sorunlara ilgisiz kalmak yerine, sorunları çözmeye yönelik etkin çabada bulunmayı, meditasyon ve farkındalık uygulamalarını bütünleyen bir uygulama olarak kabul etmektedir. Mahayana Budizminin tüm duyarlı varlıklara şefkat besleme, onların acı çekmesine duyarsız kalmama anlayışı, bu şekilde uygulamaya geçirilmektedir. Aynı zamanda farkındalığı, aydınlanmayı, aydınlanmış zihne ulaşmayı, şimdi ve burada gerçekleşebilecek bir potansiyel olarak kabul etmek, bunu bir öte dünyaya, cennete, başka bir hayata ertelememek, yürümek, yemek yemek, nefes almak, temizlik yapmak gibi hayatımızın en basit, en sıradan görünen eylemlerinde bile aydınlanmışlığı yaşamak, Thich Nhat Hann'ın temel öğretilerini ve uygulamalarını oluşturur. "Neşeye Dönüşen Uzun Yol" Adlı kitabından bir kaç alıntı da söz konusu öğretiyi işlemektedir.
Şimdiki
an
Buddha
“Sen ve öğrencilerin nasıl çalışıyorsunuz?” sorusuna
“Oturuyoruz, yürüyoruz, yemek yiyoruz,” diye cevap verdi.
Soruyu soran kişi, “İyi ama efendim, herkes oturur, yürür ve
yemek yer,” deyince, Buddha “Oturduğumuzda, oturduğumuzu
biliyoruz. Yürürken, yürüdüğümüzü biliyoruz.” Yemek
yerken, yemek yediğimizi biliyoruz.” dedi. Çoğu zaman geçmişte
kaybolur ya da gelecekle ilgili düşüncelere kendimizi kaptırırız.
Farkında olduğumuz ve şimdiki anla derinden ilişkiye geçtiğimiz
zaman, olup bitene ilişkin anlayışımız derinleşir ve
kabullenme, neşe, huzur ve sevgiyle dolarız.
Zor
anlarda yürümek
1976’da
açık denizde bir gemide mahsur kalan insanlara yardım etmek için
Siam Körfezi’ne gittim. (1)
Onları kurtarmak ve
güvenli bir limana götürmek için üç gemi kiraladık. Halen
denizdeyken, Singapurlu yetkililer ülkeyi terkedip gemilerde bulunan
700 kişiyi bırakmamı emrettiler. Saat gece ikiydi ve yirmi dört
saat içinde gitmem gerekiyordu.
Bu zor
anda huzur bulamazsam bir daha hiç bir zaman huzur bulamayacağımı
biliyordum. Bu yüzden küçük odamda tüm gece boyunca yürüyüş
meditasyonu çalışması yaptım. Saat altıda güneş yükselirken,
birden bir çözüm buldum! Eğer paniğe kapılırsanız, ne
yapacağınızı bilemezsiniz. Ancak nefes alma, gülümseme ve
yürüyüş meditasyonu çalışması yaparsanız aklınıza bir
çözüm gelebilir.
1
1976-1977 yıllarında Vietnam savaşı bittikten sonra, Vietnam,
Kamboçya ve Laos'tan kaçan mültecilerin yeni yönetimden kaçarak
sığınacak bir ülke arayışına girmeleri sonucunda denizde
mahsur kaldığı olaylar. Bu sırada gemideki mülteciler açık
denizde sert doğa koşullarına ve korsan saldırılarına maruz
kalmışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder